Güncel

“Barış mücadelemiz sürüyor, sürecek”

Ege'nin birçok ilinde 1Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla emekçiler eylemdeydi.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingi, yüzlerce insanın katılımıyla Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşti. “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” yazılı ana pankartın yanı sıra DEM Parti’nin “Savaşa karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü haykıralım”, On Ekim Derneği’nin “Barış mücadelemiz sürüyor, sürecek” yazılı pankartları da taşındı.

“Savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Biji biratiya gelan”, “Savaşa değil, emekçiye bütçe”, “Biji berxwedana zindanan” ve “Jin jiyan azadî” sloganlarının atıldığı mitinge Yeni Demokrat Gençlik (YDG) ve Partizan‘ın da aralarında olduğu çok sayıda devrimci-demokratik güç katıldı.

Emek ve Demokrasi Güçleri adına konuşan İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz, barışın sağlanamaması nedeniyle yaşam hakkı başta olmak üzere medeni ve siyasi haklar kadar, ekonomik, sosyal ve kültürel hakların ihlal edildiğini ve özgürlüklerin yok sayıldığını vurguladı. Filistin-İsrail ve Ukrayna-Rusya savaşlarına da değinen Yılmaz, Türkiye’de 40 yılı aşkın bir süredir devam eden çatışma ortamının, Türkiye’nin sınırlarını korumak gerekçesiyle “önleyici tedbir” diyerek Suriye’de ve Irak’ta asker bulundurmasının ve bir kısım yabancı ülke toprağını kontrol etmesinin devam ettiğini belirtti.

Devletlerin birbirleriyle ya da vekil silahlı güçler aracılığıyla sürdürdükleri üçüncü bir dünya savaşından söz edilebileceğini belirten Yılmaz, siyonist İsrail’in tüm uluslararası kuralları ihlal ederek modern çağın en büyük sivil katliamlarından birini yaşattığını ifade etti.

Yılmaz, “Gazze’ye yönelik saldırılarda bugüne kadar 40 bini aşkın sayıda sivil yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı, sakat kaldı. On yıllardır kan ve gözyaşının hakim olduğu Filistin’de yaşanan bu vahşetin sorumlusu İsrail Devleti olduğu kadar, bu kural tanımazlığa karşı sessiz kalan ve uluslararası mekanizmaları harekete geçirmeyen devletler, örgütlerdir” ifadelerini kullandı.

Didim

Didim Emek ve Demokrasi Platformu 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde düzenlenen “Barış Yürüyüşü” kapsamında Eski Adliye önünde bir araya geldi. Sloganlar ve şarkılar eşliğinde başlayan yürüyüş, Kent Meydanı’nda sona erdi.

Platform adına  basın açıklamasını TİP Didim İlçe Başkanı Eren Tüylü okudu.

Tüylü açıklamasında “Dünya halkları salgın belasıyla, eşitsizlik ve adaletsizlikle, iklim kriziyle boğuşurken egemenler silahlanma peşinde. Savunma sanayisi için bir yılda yapılan harcamalar 2 trilyon dolara yaklaştı ve bu son 35 yılın en yüksek seviyesi. Adaletsizlikle mücadele etmek istemeyen bu yağma düzeni, halkları birbirleriyle savaştırmak, çatıştırmak ve kendini öyle kurtarmak istiyor. Savaş çığırtkanlığından, silah tüccarlığından güç bulan patron sınıfının ve onun siyasi işbirlikçilerinin barışı ve huzuru ortadan kaldırmaya yönelik tüm hamlelerine karşı duracağız. Katil Siyonist rejimin Filistin halkına yaşattığı zulmün sona ermesi, özellikle Orta Doğu’da tüm bu kaos ortamının koşullarını hazırlayan Amerikan emperyalizminin ve savaş örgütü NATO’nun yenilmesi için dayanışmayı büyüteceğiz. Direnen Filistin halkının, hep silahlar konuştuğu için ilk kelimelerini hiç duyamadığımız çocukların yanında olmaya devam edeceğiz. Zulümlerden ve katliamlardan arındırılmış, kardeşlik içerisinde yaşayacağımız bir dünyayı kurmak için mücadelemiz sürüyor. Bu yolda gayretimizi hiç kaybetmeyeceğiz.” ifadelerine yer verdi.

 

Eskişehir

Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu, Doktorlar Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Savaşa karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü haykıralım”, “Savaşlara ve katliamlara karşı barışı savunacağız” yazılı pankartların açıldığı açıklamada sık sık, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Susma haykır barış hemen şimdi” sloganları atıldı.

Kitle adına açıklamayı yapan DEM Parti Eskişehir İl Örgütü Yöneticisi Ümit Nare Kuşbakan, Türkiye’de siyasetin tıkandığı ve diyalog kapılarının kapandığı bir atmosfer olduğunu belirtti. Filistin’de süren saldırıya değinen Kuşbakan, AKP iktidarının İsrail ile ticari ilişkilerinin devam ettiğini hatırlatarak, “Bugün bizlerin ve barış yanlısı herkesin birincil sorumluluğu Filistin direnişinin ve halkının yanında dururken AKP iktidarının karşısında, barışın yanında durmaktır” diye konuştu.

Manisa

Manisa Emek ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde gerçekleşen açıklama için yurttaşlar Manolya Meydanı’nda bir araya geldi. “Emperyalizme, yoksulluğa ve savaş politikalarına karşı eşitlik, özgürlük, laiklik, emek ve barış mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğiz” pankartının taşındığı açıklamada, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Kadın yaşam özgürlük” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.

Açıklamada konuşan Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Mehmet Ramazan, savaşların yüz binlerce insanın ve milyonlarca canlının ölümüne, temiz suya, güvenli gıdaya ve sağlık hizmetlerine erişimin neredeyse tükenmesine neden olduğunu vurguladı.

Denizli

Denizli Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Candoğan Parkı’nda basın açıklaması yapıldı. “Dağlar, insanlar hatta ölüm bile yorulduysa şimdi en güzel şiir barıştır” yazılı pankartın taşındığı açıklamada, “Biji aşitî, yaşasın barış”, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Jin jiyan azadî” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı. Platform adına konuşan Eğitim Sen Denizli Şube Yönetimi Üyesi Esna Aydın, “Krizin bedelini yoksul emekçilere keserken, derin yoksulluğun altında ezilen halkları savaş kışkırtıcılığı, mülteci karşıtlığı, Kürt düşmanlığı üzerinden kışkırtarak, zaman zaman da tehdit ve zor ile taraftarlık ilişkisi içinde konumlandırma, toplumsal kutuplaştırma yaratma gibi özel savaş yöntemlerini devreye sokmaktadır” ifadelerini kullandı.

Muğla

Bodrum Emek ve Demokrasi Güçleri de Bodrum Belediye Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. “Toplumsal barış için eşit, özgür bir yaşam” pankartının açıldığı açıklamada konuşan DEM Parti Bodrum İlçe Eşbaşkanı Hülya Bayar, “Türkiye, 15,8 milyar dolarlık harcamayla, bir önceki yıla göre savaş harcamasını artırdı. İşçilerin ve emekçilerin açlık sınırı seviyelerinde aldığı maaşlar ortadayken ‘zam yok’ diyorlar ama savaş bütçesiyle ve silah sanayisiyle övünüyorlar. Erdoğan iktidarı, Kürt sorununu imha ve asimilasyon politikaları ile çözme yolundan vazgeçmiyor, sınır ötesi operasyonlara devam ediyor. Kürt sorununun tam hak eşitliği temelinde çözümü, kolektif hakların güvenceye alınması konusunda hiçbir adım atmayan iktidar, bu talepleri bastırmak için süreklileşmiş bir şiddet politikası uyguluyor.” ifadelerini kullandı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu